MAVİ
..... ........ ....
ŞEKİLSİZ RESİMLER KELEBEKLER... UZAK... KELEBEKLER... IRAK...

Şekilsiz resimlerin
Harmonik dünyasında
Karmakarışık ruhlar alemi.
Empresyonist fikirlerin yansıdığı
Bu kurtlar sofrasında,
Eğreti duruyor hayat!

Şekiller, ruhum gibi biçimsiz
İçine girecek bir kabı bulamamış gibi
Bin fersah ötesinde evrenin.
Oysa sonsuzluğa uçan kuşlar gibi
Özgürde onlar!

Sadece anlamak için
Ama anlamadan çizilmiş
İlhami düşler...
Bazen garip gülüşler
Bazen soluksuz bir şehvet
Uçsuz bir dünya
Ve orada
Aşksız yaşanmaz!

Kim demiş rüyalarda
Bir hayat kurulmaz?
Oysa ressam masallarda,
İçine düşmüş gibi gecenin
Durmadan bin gerçek çıkarır!
Resim bu gibi durumlarda
Anlamsızlaşır
Ve dostum oralarda
Anlamsızda olsa,
Şekilsizde olsa,
Aşksız yaşanmaz..!

Mustafa Burak Sezer
Mart - 2005
İslamabad - Pakistan

Yakalanıyorlar
Bütün kelebekler
Ölüme
Ömrü bir gün onların
Ama mutlu olabiliyorlar
Çünkü...
Çünkü yaşayabiliyorlar
Güneş doğuyor üzerlerine
Sadece bir gün.
Hepsi renk renk
Hepsi iklim iklim
Kanat çırpıyorlar
Uçabiliyorlar
Ve güneş batıyor ansızın
Sadece bir gün
Ölüyorlar
Çünkü...
Çünkü ölmesinide biliyorlar

Ama uzaklarda
Çok... Çok uzaklarda
Siz oraları bilmessiniz!
Leyla' ların, Kerem' lerin, Şirin' lerin çıktığı yerdir orası
Onlar kendilerini
Üzerinde güneşin hiç batmadığı ülke diyede kandırmıyorlar
Bütün doğu masallarını onlar yazmıştı
Herkes aşk için
Aşkın ne manaya geldiğini özümseyebilmek için
Oralara gönülden bağlanmıştı
O zamanlar, onlar kelebekler gibiydi
Siz o zamanları hatırlamassınız!
O zamanlar Amerika diye bir yerde yoktu
O zamanlar ingilizler barbardı
Tuveletleri bile yoktu
Hepsini o doğu ülkelerinden çalmışlardı
Ve o zamanlar, kelebekler
Özgürce uçabiliyorlardı

Ama onlar...
Onlar kelebeklerin özgür uçmasını istemiyorlardı
Buna katlanamıyorlardı
Hayır ölemezlerdi!
Özgürce ölemezlerdi!
Çok kıskançtılar adamım.
Kelebekler...
Sadece bir gün
Evet bir gün bile olsa
Uçmak için
Yaşayabilmek için
Onlara ödemeliydi

Sonra bir gün...
Bir gün doğu masallarının türediği
Aşkın anlam kazandığı oralara,
Oraları siz bilmessiniz!
Çünkü orada neler oluyor,
Siz bilmiyorsunuz...
Hepiniz uyuyorsunuz
Mutlu olabiliyor musunuz?
Bırakın kelebekler özgür uçsun
Ömürleri onların
Sadece bir gün

Ve bir gün
Mecnun' un vahşi hayvanlarla dost olduğu,
Yani barışın anlam kazandığı o ıraklara
Masallar diyarına
Kelebek düşmanları geldi.
Bu aşkada,
Bu bütün şairlerede,
Bu bütün duyguları olanlarada,
Bu bütün insanlığada
Katlanamama anlamına geliyordu
Onlar...
Onlar kelebeklerin özgür uçmasını istemiyordu

Kahretsin..!
Onlar ölüm istiyordu
Bütün mekan onlarındı
Güneş onlar için doğmalıydı bir tek
Hepsi köle olmalıydı
Kelebeklerden onlara ne
O çakallar bütün bir ormanın
Aslanı olmak istiyordu
Bunun için demokrasi dağıtıyorlardı,
Diktatör, faşist, Hitler kafalı leş yiyiciler
Demokrosi o ...ok kafalıların
Ormana girip
Kelebekleri avlayabilmek için
Adi bir tuzağıydı
Kelebeklerin bir gün yaşadığını bilmelerine rağmen...
Ama o salaklar
Kelebeklerin çok hızlı türeyebildiğini unutmuşlardı

Kelebekler öldükten sonra
Nereye gidiyordu?
Vahşi hayvanların giremediği yerlere..
Oraları hiç birimiz bilmiyoruz
Oraya sadece kelebekler gidebiliyor
Ve kendini aslan sanan hıyarlara
Oraları yasak

Masal şehri düşüyordu
Karanlıktı, tozluydu
Barış korkuyordu
Gözleri mahmurdu
Tanrım!
Bütün şairlerin esinlendiği
O aşkın şehri düşüyordu
Güneş doğuyordu
Ve kelebekler yaşayabilmek için
Uçmak için sokaklara çıkıyordu
Çıkan vuruluyordu
Çıkan düşürülüyordu
Oyun oynuyordu coniler
Birasına bahis oynuyorlardı
En çok kelebeği kim düşürecekti?
Come onnn! Let's do it mannn...
Kill them...
Kill motherfuckersss...
Killlllll.....
Tanrım!
O kelebekler
Güneşin battığını göremiyordu
Sadece bir gün
Bir tek gün

Ama onlar bir tek günde
Kelebekleri bitiremediler
Çünkü kelebekler çok hızlı türüyordu
Ve bir gün
O güneşin hiç batmadığı ülkeyede
O salak salak, o sözde
Özgürlükler ülkesinin gök-kubbesinide
O kadar çok kelebek kaplayacak ki...
Çünkü bir gün kelebekler
Ölmemeyi öğrenecek
Bir gün kelebekler
Ölmeden önce rahatça gülümseyebilecek
Çünkü...
Çünkü onlar nefret etmeyi öğrendiler
Evet bunu onlar yaptı
O coniler, o caniler
Mutlu ölmesini bilenlere
Kendileri gibi nefret etmesini öğrettiler
Çünkü onlar daha yeni doğmuş
Yaşamak için gözlerini hayata açmış barışı...

Barış bir kaç aylık bir kelebekti
Hiç uçmamıştı
Barışın tatlı gülücükleri yanında
Barışın gözleri önünde
Anasını, Bacısını, abisini, babasını katlettiler
Kahkahalar attılar
Çakalların salyaları aktı
Sonra çakallar aslan taklidi yapıp
O küçücük barışa kükredi
Barış ne olduğunu anlamıyordu
Barış küçücük bir kelebekti
Barış hepsini bir oyun sanıyordu
Barış kendisini yemeye gelen çakallara gülümsüyordu
Onlar barışın gülmesine dayanamıyorlardı
Kahretsin!
Let's do it mann
Do not hesitate
Kill the motherfuckers
Killlll...
Bütün kelebeklere ölüm
Dediler...
Ve o uzakların,
O Irak' ın kelebeği,
Barış...
Güneşin battığını hiç göremedi
Çünkü mutlu
Çünkü özgürce ölemedi
Ama o katiller
Kelebek etkisini unuttular(*)

Fırtınanın onları ne zaman yutacağını bilmiyorlar!
Ama kelebekler kanatlarını çırpmaya başladı!
Sadece bir gün...
İşte o gün
Fırtına hepsini yutacak
Kelebekler mutlu ölebilmek için
Özgürce yaşayabilmek için
Bunu yapacak adamım
Sadece bir gün...

Mustafa Burak Sezer
mustafa_burak_sezer@hotmail.com
Nisan - 2005
İslamabad - Pakistan

(*) Kelebek Etkisi: Bir fizik teorisi olan "Kelebek etkisine" göre - bugün Pekin' de kanatlarını çırpan bir kelebeğin, havada oluşturduğu dalgaların, gelecek ay Newyork' ta fırtına sistemlerine dönüşmesi kavramı - olarak ifade edilmektedir. Yani kısaca yine felsefik ve fiziksel çıkarımlarla, etki tepkiyi doğurur.

Ana Sayfa | E-mail | Webmaster
© webmaster by özgün 2002-2005