MAVİ
..... ........ ....
 
   

 

 

 

  ..Makaleler

 

..Haberler
  ..Kültür Sanat
  ..Pano

 

..Yönetmelikler
 
  ..Ziyaretci Defteri
 
 
 
   

 

 

 

 
 
 

 

 
   
   
 
 
 

 

 

 

 

 

  • Çevre Sözlüğü
  • DEÜ Çevre Müh.Böl. Ders Proğramı
  • 2001-2002 Çev. Müh. Final Notları
  •  

    MAVİ'DE NATIONAL GEOGRAPHIC' TEN SAYFALAR

    AKDENiZ FOKU SON SIGINAK

    Akdeniz foku tükeniyor. 20. yüzyılın ikinci yarısında, bilim dünyası Akdeniz fokunu "keşfettiğinde", o çoktan tükenme sınırına yaklaşmıştı. Bilim adamları ve çevre örgütleri doğal hayatın simgesi haline gelen pandalar ya da kutuplarda buzlara sıkışan balinalarla ilgilenirken, bugün yaşayan sayıları sadece 500 civarına geriledi.
    Türkiye kıyıları, dünyanın en nadir ilk 10 memelisi arasında yer alan bu ürkek canlının son yaşam alanlarından biri. Akdeniz fokunun yaşaması için verilecek mücadele, sadece bir türün değil, tüm ekosistemin devamını sağlayacak.

    National Geographic dergisinde okuyacağınız ilginç öyküye dair ipuçlarını bu alıntıda bulabilirsiniz.

    "Siren Kayaları'nda, iki numaralı gözlem yerinde ikinci saatimi doldurmak üzereydim. Ege'nin suları, yazdan kalma bir sonbahar havasında, Orak Adası'nın kayalık kıyılarında binlerce yıldır sabırla sürdürdüğü taş işçiliğinden yorulmuş da kısa bir mola vermişçesine, altımda sakin sakin uzanıyordu. Boş ve sakin denize bakmaktan yorulan gözlerimbirden şaşkınlıkla açıldı. Akdeniz ve Ege adalarında üreyen siyah bir ada doğanı (Falco eleonorae), kışı geçirmek üzere Madagaskar Adası'na yapacağı göç öncesinde, çok ender görüldüğü Foça Adaları'na uğramış ve tam karşımdaki kayaya konmuştu. Bu nadir yırtıcıyı hayranlıkla seyrederken, kenarında oturduğum uçurumun altından gelen kuvvetli bir soluk sesiyle irkildim. Gözlerimi sesin geldiği yöne diktim. Uçurumun dibinde, bir çift iri siyah göz dikkatle bana bakıyordu. Gizlenmek için artık çok geçti. Üç metreden uzun boyuyla bu dişi fok, 1993 Temmuz'unda Türkiye'nin ilk fok koruma projesini başlatmak için geldiğim Foça'da gördüğüm ilk Akdeniz fokuydu (Monachus monachus). Dişi fok, birkaç saniye süren bu bakışmanın sonunda suya daldı ve dingin mavilikte kayboldu. Başımı kaldırdığımda, ada doğanının üzerine tünemiş olduğu kaya da artık boştu.

    Hafızama güzel bir rüya gibi yerleşen o günün üzerinden sekiz yıl geçti. 1993 Temmuz'unda Foça Pilot Projesi ile başlayan, Türkiye kıyılarındaki Akdeniz fokları ve yaşam alanlarının korunması çalışmaları, Sualtı Araştırmaları Derneği-Akdeniz Foku Araştırma Grubu'nun (SAD-AFAG) Foça (İzmir), Karaburun (İzmir), Bozyazı (İçel), Datça (Muğla) ve Ankara'daki ekipleri tarafından sürdürülüyor.

    Antik devirlerde yağı ve derisi değişik amaçlarla kullanıldığı için ekonomik bir değere sahip olan Akdeniz foku, mitolojide de yeri olan bir canlı. Fokların, deniz tanrısı Poseidon ve güneş tanrısı Apollon'un koruması altında olduğuna inanılırdı. 12 kent devletten oluşan İon Birliği'nin en kuzeydeki üyesi olan Phokaia'da yapılan kazılarda, İÖ 500'lere tarihlenen fok figürlü sikkelere rastlıyoruz. Eski Yunanlılar, Akdeniz fokunu, tombul hayvan anlamına gelen phoka (foka) sözcüğüyle adlandırıyordu. Günümüzde, üzerinde bugünkü Foça'nın bulunduğu antik Phokaia kentinin adının, foklardan geldiğine inanılıyor."

    Makalenin tamamını National Geographic dergisinin sayfalarında bulabilirsiniz

    Bunu Biliyor Musunuz?

    Akdeniz keşiş foku (Monachus monachus), yüzgeçayaklılar (Pinnipedia) alt takımının, gerçek foklar (phocidae) familyasında yer alıyor. Akdeniz fokunun da içinde bulunduğu "keşiş fokları" (Monachus), tüm yüzgeçayaklılar içinde en şansız olanları. Karayip keşiş fokunun (Monachus tropicalis) izine en son 1952 yılında rastlandı. (Toplam 34 olan yüzgeçayaklı tür sayısı da, bu fokların tükenmesiyle 33'e inmiş oldu.) Hawai keşiş fokunun (Monachus schauinslandi) yaşayan sayısı 1500'den fazla değil.

    Kaptan Cousteau'nun 1950'li yılların başında, Calypso ile çıktığı ilk bilimsel araştırma gezisinde Batı Sahra kıyılarındaki fok kolonisi ile karşılaşması, bilim dünyası için adeta bir keşifti. Akdeniz foku, 20. yüzyılın ikinci yarısına girmeden Akdeniz'deki yaşam alanlarının çoğunda tükenmişti. Ancak o ana kadar, genellikle insanlardan uzak bölgelerde yaşayan bu ürkek canlının varlığına dair detaylı bir çalışma da yoktu. Cousteau'nun 1953 yılında, The Silent World (Sessiz Dünya) adlı belgeselle duyurduğu bu gelişme, bilim adamlarının dikkatini Akdeniz fokuna çevirmesini sağladı.

    Cousteau'nun Batı Sahra kıyılarında rastladığı fok kolonisi yaklaşık 300'e yaklaşan sayısıyla , uzun yıllar dünya Akdeniz foku popülasyonun belkemiğini oluşturdu. Ancak bu tablo, 1997 yılında yaşanan toplu ölümlerle değişti. Doğu Akdeniz'deki popülasyonun aksine, fokların toplu halde yaşadığı Batı Sahra'da yaşayan fok sayısı bir anda 100'lü rakamlara indi.

    1997'deki bu gelişme sonrasında dikkâtler Doğu Akdeniz popülasyonuna, yani Türkiye ve Yunanistan kıyılarına çevrildi. Toplam 350-400 bireyin yaşadığı bu kıyılar, Akdeniz foku neslinin devamı için en önemli bölge olarak görülüyor.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Yazar: Yalçın Savaş

     

    ...

    ilgili linkler

    Sualtı Araştırmaları Derneği-Akdeniz Foku Araştırma Grubu
    http://www.afag.org/
    Akdeniz fokularıyla ilgili en
    önemli Türkçe site: Araştırmalar, Türkiye'de ve dünyada Akdeniz foku dağılımı, güncel haberler

    Monachus Guardian
    http://www.monachus.org/
    İnternational Marine Mammal Association (Uluslararası Deniz Memelileri Örgütü) tarafından keşiş fokları hakkında düzenli olarak bir yayım yapan bir site


    Hellenic Society for the Study and Protection of the Monk Seal
    http://www.mom.gr/
    Yunanistan Akdeniz Foku Araştırma ve Koruma Derneği

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Ana Sayfa | E-mail | Webmaster
    © webmaster by özgün-2002