Akdeniz
foku tükeniyor. 20. yüzyılın ikinci yarısında, bilim dünyası Akdeniz
fokunu "keşfettiğinde", o çoktan tükenme sınırına yaklaşmıştı.
Bilim adamları ve çevre örgütleri doğal hayatın simgesi haline
gelen pandalar ya da kutuplarda buzlara sıkışan balinalarla ilgilenirken,
bugün yaşayan sayıları sadece 500 civarına geriledi.
Türkiye kıyıları, dünyanın en nadir ilk 10 memelisi arasında yer
alan bu ürkek canlının son yaşam alanlarından biri. Akdeniz fokunun
yaşaması için verilecek mücadele, sadece bir türün değil, tüm
ekosistemin devamını sağlayacak.
National
Geographic dergisinde okuyacağınız ilginç öyküye dair ipuçlarını
bu alıntıda bulabilirsiniz.
"Siren
Kayaları'nda, iki numaralı gözlem yerinde ikinci saatimi doldurmak
üzereydim. Ege'nin suları, yazdan kalma bir sonbahar havasında,
Orak Adası'nın kayalık kıyılarında binlerce yıldır sabırla sürdürdüğü
taş işçiliğinden yorulmuş da kısa bir mola vermişçesine, altımda
sakin sakin uzanıyordu. Boş ve sakin denize bakmaktan yorulan
gözlerimbirden şaşkınlıkla açıldı. Akdeniz ve Ege adalarında üreyen
siyah bir ada doğanı (Falco eleonorae), kışı geçirmek üzere
Madagaskar Adası'na yapacağı göç öncesinde, çok ender görüldüğü
Foça Adaları'na uğramış ve tam karşımdaki kayaya konmuştu. Bu
nadir yırtıcıyı hayranlıkla seyrederken, kenarında oturduğum uçurumun
altından gelen kuvvetli bir soluk sesiyle irkildim. Gözlerimi
sesin geldiği yöne diktim. Uçurumun dibinde, bir çift iri siyah
göz dikkatle bana bakıyordu. Gizlenmek için artık çok geçti. Üç
metreden uzun boyuyla bu dişi fok, 1993 Temmuz'unda Türkiye'nin
ilk fok koruma projesini başlatmak için geldiğim Foça'da gördüğüm
ilk Akdeniz fokuydu (Monachus monachus). Dişi fok, birkaç
saniye süren bu bakışmanın sonunda suya daldı ve dingin mavilikte
kayboldu. Başımı kaldırdığımda, ada doğanının üzerine tünemiş
olduğu kaya da artık boştu.
Hafızama
güzel bir rüya gibi yerleşen o günün üzerinden sekiz yıl geçti.
1993 Temmuz'unda Foça Pilot Projesi ile başlayan, Türkiye kıyılarındaki
Akdeniz fokları ve yaşam alanlarının korunması çalışmaları, Sualtı
Araştırmaları Derneği-Akdeniz Foku Araştırma Grubu'nun (SAD-AFAG)
Foça (İzmir), Karaburun (İzmir), Bozyazı (İçel), Datça (Muğla)
ve Ankara'daki ekipleri tarafından sürdürülüyor.
Antik
devirlerde yağı ve derisi değişik amaçlarla kullanıldığı için
ekonomik bir değere sahip olan Akdeniz foku, mitolojide de yeri
olan bir canlı. Fokların, deniz tanrısı Poseidon ve güneş tanrısı
Apollon'un koruması altında olduğuna inanılırdı. 12 kent devletten
oluşan İon Birliği'nin en kuzeydeki üyesi olan Phokaia'da yapılan
kazılarda, İÖ 500'lere tarihlenen fok figürlü sikkelere rastlıyoruz.
Eski Yunanlılar, Akdeniz fokunu, tombul hayvan anlamına gelen
phoka (foka) sözcüğüyle adlandırıyordu. Günümüzde, üzerinde bugünkü
Foça'nın bulunduğu antik Phokaia kentinin adının, foklardan geldiğine
inanılıyor."
Makalenin
tamamını National
Geographic dergisinin sayfalarında bulabilirsiniz
Bunu
Biliyor Musunuz?
Akdeniz
keşiş foku (Monachus monachus), yüzgeçayaklılar (Pinnipedia)
alt takımının, gerçek foklar (phocidae) familyasında yer
alıyor. Akdeniz fokunun da içinde bulunduğu "keşiş fokları" (Monachus),
tüm yüzgeçayaklılar içinde en şansız olanları. Karayip keşiş fokunun
(Monachus tropicalis) izine en son 1952 yılında
rastlandı. (Toplam 34 olan yüzgeçayaklı tür sayısı da, bu fokların
tükenmesiyle 33'e inmiş oldu.) Hawai keşiş fokunun (Monachus
schauinslandi) yaşayan sayısı 1500'den fazla değil.
Kaptan
Cousteau'nun 1950'li yılların başında, Calypso ile çıktığı
ilk bilimsel araştırma gezisinde Batı Sahra kıyılarındaki fok
kolonisi ile karşılaşması, bilim dünyası için adeta bir keşifti.
Akdeniz foku, 20. yüzyılın ikinci yarısına girmeden Akdeniz'deki
yaşam alanlarının çoğunda tükenmişti. Ancak o ana kadar, genellikle
insanlardan uzak bölgelerde yaşayan bu ürkek canlının varlığına
dair detaylı bir çalışma da yoktu. Cousteau'nun 1953 yılında,
The Silent World (Sessiz Dünya) adlı belgeselle
duyurduğu bu gelişme, bilim adamlarının dikkatini Akdeniz fokuna
çevirmesini sağladı.
Cousteau'nun
Batı Sahra kıyılarında rastladığı fok kolonisi yaklaşık 300'e
yaklaşan sayısıyla , uzun yıllar dünya Akdeniz foku popülasyonun
belkemiğini oluşturdu. Ancak bu tablo, 1997 yılında yaşanan toplu
ölümlerle değişti. Doğu Akdeniz'deki popülasyonun aksine, fokların
toplu halde yaşadığı Batı Sahra'da yaşayan fok sayısı bir anda
100'lü rakamlara indi.
1997'deki
bu gelişme sonrasında dikkâtler Doğu Akdeniz popülasyonuna, yani
Türkiye ve Yunanistan kıyılarına çevrildi. Toplam 350-400 bireyin
yaşadığı bu kıyılar, Akdeniz foku neslinin devamı için en önemli
bölge olarak görülüyor.
|
Yazar: Yalçın Savaş
...
|
ilgili
linkler
Sualtı
Araştırmaları Derneği-Akdeniz Foku Araştırma Grubu
http://www.afag.org/
Akdeniz fokularıyla ilgili en önemli
Türkçe site: Araştırmalar, Türkiye'de ve dünyada Akdeniz
foku dağılımı, güncel haberler
Monachus
Guardian
http://www.monachus.org/
İnternational Marine Mammal Association (Uluslararası Deniz
Memelileri Örgütü) tarafından keşiş fokları hakkında düzenli
olarak bir yayım yapan bir site
Hellenic Society for the Study and Protection of the Monk
Seal
http://www.mom.gr/
Yunanistan Akdeniz Foku Araştırma ve Koruma Derneği
|
|